28 Mayıs 2013 Salı

Siradaki Otumuz: Rezene (Arapsaci)


Istanbul'da tazesini gorup dereotu sanmamizla beraber, rezene hayatimiza girmis oldu.. Ayvalik'ta kis vakti koca koca beyaz soganlari satilirdi pazarda, yesil hali de aylarca eksik olmadi salatalarimizdan :) Bu aralar pazarda soganlari olmasa da; teyzelerin, "bunlar ekme rezene degil, dagdan bayirdan topluyoruz" diyerek tanittigi tiril tiril rezeneler satilmaya devam ediyor.. Tabi biz sadece tazesini degil, baharat olarak tohumlarini da severek kullaniyoruz..




Rezene hakkindaki notlarimiza gelecek olursak; kendisi, ciceklerinin semsiye gibi gorunmesi nedeniyle onceden Umbelliferae (semsiye tasiyanlar) olarak bilinen, simdiki adi Apiaceae (Maydanozgiller) olan bir aileden gelir. Latince adi "Foeniculum vulgare" nin Foeniculum kismi; Joel L. Swerdlow'un kitabina yazdigina gore "mis kokulu saman" ya da "meranin mahsulu" sozcuklerinden turemistir. Yunan efsanesine gore, bilgi, insanlara Olympos Dagi'ndan, bir rezene sapi icinde yanan komur halinde gelmistir. Ortacag'in baslarinda Avrupalilar buyuculugun olasi kotu etkilerini uzak tutmasi icin bitkiyi kapilarinin ustune asarlardi. Ingilizler, sinekleri uzak tutmak icin atlarin kosum takimina rezene dallari koyarlardi. Ayrica gunumuzde de hem baharat olarak hem de istah bastirici olarak da cok ragbet gormektedir..

Ot Dosyasi Istifno (stifno) Ile Devam Eder


Deniz fasulyesi ve susam otundan sonra hazirladigimiz bir diger ot; "istifno" ya da "stifno" adiyla bilinen 'kopek uzumu" otu.. Armutcuk semt pazarindaki otculardan aldigimiz bu ot, yazin en populer otu olsa gerek!



Fotograftaki otcumuz, esiyle beraber Bergama'nin yaban arazilerine ot toplamaya cikiyormus.. Tabi bu isi gun dogmadan evvel hallediyorlar ki; sonradan otlari pazara getirip taze taze satabilsinler. Semt pazarlarinda -zaman zaman- bazi otlar erkenden bitiyor, bu durumu da carsi pazar gezip yerel lezzet toplayan restoran sahiplerine borcluyuz. Neyse ki her otunu toplayan teyze, pazarda kendi standini aciyor ve bir yerde kalmayan otu digerinde bulabiliyorsunuz..


Istifno diye bilinen bu ot; patates, domates ve patlicanlarin yer aldigi Solanaceae (patlicangiller) ailesinin onemli bir taksonu olan Solanum'lara mensup.. Ingilizce adi "black nightshade" Latincesi ise "Solanum nigrum" olan bu otun bazi kisimlari zehirli olabiliyormus (ornegin olgunlasmamis meyveleri vs.)

Biz istifnoyu -geleneksel ot pisirme yontemimiz olan- "buharda bes dakika bekletme"nin ardindan limon ve zeytinyagi ekleyerek hazirladik.. Internetteki tariflere baktigimizda ya da restoranlarda yemek istedigimizde ise, istifnonun genellikle "Girit kabagi" denilen korpe kabak ve domatesle pisirilmis versiyonuyla karsilasiyoruz.. Biz; hardal otu gibi hafif acimsi tat aldigimiz otlari kuru meyvelerle tatlandirmayi pek sevdigimizden, istifnoya da badem ve gun kurusu kayisi ekledik, pek hafif, pek lezzetli ve pek besleyici oldu dogrusu!



23 Mayıs 2013 Perşembe

Deniz Fasulyesi Ile Tanisiyoruz


Bu hafta kesfettigimiz deniz fasulyesinin, deniz borulcesinin papucunu dama atacagini dusunuyoruz. Neden mi? Cunku daha az tuzlu, daha ucuz veeeee pisirmesi borulce kadar zahmetli degil (Morc kisisi ermistir, hic usenmeden borulce temizler durur, semiz otu ayiklar vs. ama bi' deniz fasulyesi sipsakliginda hazir olmasi mumkun degil tabi) Iste asagida citir citir deniz fasulyesi fotograflarimiz..




Tarifimiz ise standart borulce tarifi gibi. Buharda birkac dakika kadar pisen bu arkadaslari zeytinyagi ve sarmisak ile tatlandiriyoruz iste bu kadar! Hazirlamasi cok kolay, tadi da tam yazlik :)

Siteden Meyve Hasadimizdir


Dun carsida pazarda herkesin dilinde olan meshur ruzgar bugun ortaligi guzel guzel havalandirirken biz de yuruyusumuzu yapalim dedik.. "Cevremizdeki meyve agaclari toplayicilikla yasamamiza yetebilir mi acaba?" diye dusunup dururduk, bugun ilk hasadimizi toplayarak denemeye karar verdik.. Sadece uc agaci ziyaret ettik; biri kara dut, biri papaz erigi, sonuncusu da yeni dunyaydi.. Kimse toplamadigi icin yeni dunya agacinin meyveleri ustunde kurumustu, ama taze kalabilenler de oldukca tatliydi. Papaz eriklerini tam istedigimiz gibi toplayamadik, onda biraz aklimiz kaldi dogrusu ama asil saskinligimizi bereketiyle basimizi donduren kara dut agacinda yasadik.. Sadece bir tanecik dut agaci nasil da cok meyve vermisti! Tabi butun agaci toplayip eve getirmek fazla sehirlice bir hareket olacagindan, biz bu seferlik sepetlerimizi ve karnimizi doldurup donmekle yetindik :)

Pek bereketli buralar canim!

21 Mayıs 2013 Salı

Ege Otlari Dosyasi Baslayiversin


Kistan beri pazara her gidisimizde yeni cikan bir otu alip denemeye calistik.. Ebegumeci, isirgan, hindibag, zoga (zoa), turp otu, hardal otu, kazayagi, radika, arapsaci, istifno, izvinya (asparaca), sevketi bostan, deniz borulcesi, deniz fasulyesi, susamotu ve aklimiza gelmeyen butun diger otlar arasinda favorimiz ve yemeye doyamadigimiz 'cibez' olmustu. Mart ayinin sonlanmasiyla beraber cibez zamani gecti, biraz daha iri versiyonu 'azma' satilmaya devam etti ama tabi ki bizim icin cibezin yerini dolduramadi..

Otlarin tek tek fotograflarini cekip paylasmak ne zamandir aklimizda olan bir dusunceydi. Havalarin iyice isinmasiyla beraber birkac hafta icinde pazardaki otlarin bitecegini ogrenip, ot dosyasina baslamaya karar verdik. Bugun pisirdigimiz ilk ot halk arasinda 'susam otu' olarak bilinen 'horozibigi otu (Amaranthus retroflexus)'. Formu susam otunu andirdigindan pazarda bu isimle aniliyor ve kilosu (diger otlar gibi) 2 liradan satiliyor. Kis boyu ve bahar basinda sevketi bostan haric diger otlarin tamaminin kilosunun 1 lira oldugunu da eklemek lazim..




Bu ottan yarim kilo alip buharda pisirdik.. Soguduktan sonra uzerine limon, sirke, soya sosu ve bir diger bagimlisi oldugumuz lezzet cifte kavrulmus tahinden olusan sosu gezdirdik.. Son olarak -biraz fazla pisirdigimizi kabul ederek- bu yalanci susam otunu gercek susamlarla susledik.

                                       

20 Mayıs 2013 Pazartesi

Keci Boynuzu Unu ve Andiz Pekmeziyle Denedigimizdir


Gectigimiz aylarda pazarda gorup bir heves aliverdigimiz keci boynuzu ununu henuz deneyebilisimiz cok acikli olsa da, utanmadan sonucu paylasmak istedik.. Neyse ki bu unla pisen her seye keci boynuzu ununun o kendine has kokusu da eslik ediyor ve ortalik toparlaniyor.. :)




Normal kek gibi fazlaca kabarmayan, yogun malzemeli ve kivamli tatlimizin icerigine bakacak olursak; bir adet yumurta, 70 - 80 gr. kadar eritilmis tereyagi, yarim su bardagi yeni lezzetlerimizden olan andiz pekmezi, yarim su bardagi tam bugday unu, iki yemek kasigi keci boynuzu unu, keyfimize gore uzum ve iri iri findiklar.. Istanbul' da andiz pekmezi yerine sekerle; keci boynuzu unu yerine kakao ile pisirdigimiz kekin, daha saglikli ve eglenceli malzemelerle olusturdugumuz bu yeni hali bizim daha cok hosumuza gitti dogrusu! :)

Not: Andiz pekmezi; Cuprasseceae (servigiller) familyasindan Juniperus drupacea isimli andiz agaci meyvelerinden yapilir. Bu meyvelerin cekirdekleri de takilarda kullanmak icin pek idealdir.. :)

Ayrica yasasin seker yerine ev yapimi pekmezle pisen turlu turlu seyler! :)

17 Mayıs 2013 Cuma

Sihirli Fasulyeler



Kudret nariyla ilgili yazidaki cesit cesit fasulye tohumunu gormussunuzdur.. O fasulyeler icin bahce sinirindaki duvar dibinde actigimiz (yaklasik olarak 50 x 400 cm. ebatlarindaki) alanda, tohumlar uyanana kadar pek hareketlilik olmamisti. Gecen gun oglen 12 civarinda hala bombos olan bu alan, aksam 6'da fotograftaki gibiydi. Sihirli fasulyeler neredeyse gozle gorulebilir bir hizla bahcemize katiliverdiler :)



Bir Tisort Hikayesi


'Renkli renkli boyalari sadece tuvallerde ve kagitlarda kullanmayalim, biraz da ustumuzde basimizda tasiyalim' dedigimiz bir ara tisort boyamak icin kollari sivadik..

Yaptigimiz tisortlerde bizi en mutlu eden sey, tisortlerin kendilerinden cok yapilis sekilleri, cunku oldukca eglenceli bir paylasim ani aslinda.. Bizimkilerin hikayesi soyle gelisti; ilik bir sonbahar oglesi akrilik boya setimizi aldik yanimiza, beyaz baskisiz tisortlerimizi de giyinip arboretumun icinde, agaclarin altina yayildik.. Sonra begendigimiz renkleri tamamen icimizden geldigi gibi birbirimizin tisortune atmaya basladik; bazi desenlerin her iki tisortte de cikmasi icin sariliverdik :) Kah fircayla, kah parmaklarimizla devam eden bu surec sonucunda; kuruyan tisortler ustumuzde Beyoglu'na ciktik, cokca ilgi gorduk hehe :)

Pazara ciktigimiz zamanlarda standimizda tisortleri de bulundurduk, ama ayni zamanda kendi tisortunu alip gelerek boyamak isteyen miniklerle de malzemelerimizi paylastik. Bu birbirine boyalari atip sarilmali tisort boyama fikrimizi senlikli bir atolye calismasina donusturmek de yapmak istediklerimiz arasinda.. Dersimize biraz calismis olursak bu sefer kok boyayla denemek istiyoruz tabi.. O zamana kadar herkesin beyaz bir tisort edinebilmesi dileklerimizle :)

  
             




































Pek sevgili modelimiz Morc'tur, tisortler unisex giyilmektedir :)

Not: Akrilik boyayla boyadigimiz tisortler camasir makinesinin 30 ya da 40 dereceli programlarinda cokca yikanarak giyilmistir, renklerinde degisiklik olmamis, sekilleri bozulmamis, diger camasirlari katletmemislerdir :) 

16 Mayıs 2013 Perşembe

Yaz Ispanagi ve Limon Tursusu


Pazar gunleri kurulan Armutcuk semt pazarindan gecen yazilarda biraz bahsetmistik, orada kendi deyimiyle organik urunlerden olusan 'sergi'siyle Ali Dayi'dan her gorenin ilgisini ceken bir cesit yaprak aldik ve usenmedik bir aksam oturup sardik. Tohumunu Gumushane taraflarindan getirttigini soyledigi bu yapragi Ali Dayi 'yaz ispanagi' ismiyle satiyor..



Yapraklari -gene Ali Dayi'dan ogrendigimiz kadariyla- kaynar suya 'soyle bir batirip cikar'diktan sonra; bulgurlu, soganli ve cesit cesit baharatli (ozellikle kakule ve zerdecal favorimiz) bir ic malzemesiyle doldurup pisirdik, sonuclar fotograftaki gibi oldu.. Ayni yaprak salatalarimizda cig olarak da severek yenmekte! :)



Ozel piknik haline burunup, cimenlere uzanarak, yavas yavas tadi cikarilmistir..

Hazir tarif olaylarina dalmisken tarzini ve sufer rahatligini ve sicakligini pek begendigimiz Jamie'den arakladigimiz limon tursusunu da paylasalim istedik.. Kendisi bu 10 saniyelik tursunun pilavla cok yakistigini belirttiginden yanina da geleneksel nohut - pilav (ama karanfilli) patlativerdik..

Tarife gelecek olursak; tavaya zeytinyagini atip, kuru kirmizi biber ve birkac tutam siyah hardal tohumunu cevirdik.. Sonra icine onceden yikayip ozenle dogradigimiz bir adet limonu atarak 10'a kadar saydik, son olarak zerdecal ekledik ve tabaga aldik.. Yumusayip marmeladimsi bir kivama gelen tursu, gercekten de Jamie'nin dedigi gibi aksam yemegini tamamlayiverdi :)



9 Mayıs 2013 Perşembe

Icgudusel Zeytin Kurmacasi


Yasadigimiz yer yazlik evlerden ibaret bir kiyi bandi oldugundan genellikle kisin burada kimsecikler olmaz.. Bu sene kisin burada olmayan komsularin bahcelerinden nar, mandalina, ayva hasatlarimizin yani sira, buralarda en sik rastlanan meyve olan zeytinden de nasiplenelim dedik.. Buyuk sehir cocuklari olarak zeytin toplamak, zeytin kurmak gibi konular hakkinda pek bilgimiz yoktu, internetimiz de olmadigi icin Hazal, Baku ve Ozan'cigimizla haberlesmeye calistik.. Ozan zeytin kurmayi bu yil Marmaric'te ogrenecegini bildirdi, Hazal bizi unutup tarif vermedi, Baku'cugum ise icinde yumurta ve legen gecen bazi teknik detaylara girince dikkatimiz dagildi :)

Bize en basit haliyle ve en az enerjiyi harcayarak yapacagimiz zeytin lazimdi :) Aldik torbalari ciktik zeytin avina, o zamanlar henuz yerden zeytin toplanmamasi gerektigini bilmedigimizden, gozumuze guzel ve iri gelen zeytinleri nerede durduklarini onemsemeden toplayiverdik. Pazarimizin meshur 'Dilek Abla' standindan herhalde 300 - 400 gr. kadar zeytinlik iri tuz aldik. Bes litrelik pet siseyi bir sira zeytin, sonra bir sira tuz olmak uzere katman katman doldurduk (salca kurmaktan akilda kalan bir yontemle :p ) Derken ustune attik tarihini 5 Ocak diye, sonra ne mi oldu, unuttuk biz o zeytini :)

Istanbul'a gittik donduk, sonra Morc'um hevesle acti bi' cevirdi, suyunu doktu, geri koyduk mutfak dolabina ve gene unuttuk.. Sonra bugun actik baktik isler gayet yolunda, tadi da pek hos, hemen cekiverdik bir fotografini paylasalim istedik icgudusel kurdugumuz bu zeytinleri hehe :)


8 Mayıs 2013 Çarşamba

Helianthus annuus


Bu yaz Fermat Spirali'ni bahcenin bir kosesinde bulunduralim :p, bol bol bakalim, icimiz acilsin istedik ve minik bir aycicegi tarhi hazirladik :)



Kompost Zamani!




Aralik sonu - Subat basi arasinda mutfak artiklarimizi bahcenin bir kosesinde iki cukur acarak gommustuk..  Simdi tam olarak ne buyuklukte oldugunu hatirlamasak da, bu sekilde yaptigimiz soguk kompostu daha uzun bir surede elde edecektik (biraz da kis uykusunda oldugumuzdan, atiklarimiz icin cukur kazmaktan oteye enerji harcamak istemedik dogrusu, ayrica oldukca killi topragimizin bol yagisli gecen kis boyu kazilmasi da pek guctu, o yuzden biraktik kendi haline doga yavas yavas halletsin) 

Bu iki cukur organik atiklarimiza yetti ve yumurta kartonu, yufka kagidi, zaman zaman sut kutusu gibi cikan diger malzemeler de kah sobayi kah somineyi tutusturmak icin degerlendirildiler.. Zaten bunlarin disinda pek atigimiz olmuyor - gerci pazara her gidisimizde kendi torbalarimiz oldugu halde poset almak istemeyisimizi yanlis anlayan ve bize zorla gicir gicir naylon posetler veren sevgili pazarcilarla nasil basedecegimizi hala cozebilmis degiliz-

Ancak baharla beraber topragi beslemek icin kompostlastirma surecini hizlandirmaya ve sicak kompostu da kendi basimiza denemeye karar verdik.. Yakinimizdaki mobilyacilardan 3-4 cuval talasi hediye olarak aldik (karbon kaynagimiz), gecen seneden kalma bir cuval gubreyi de buluverdik (azot kaynagimiz), hortumu da cektik bahcenin diger bir kosesine, "if it has lived, it can live again" sozu aklimizda basladik yigini hazirlamaya.. 1/3 azotca, 2/3 karbonca zengin malzeme oranini tutturabilirsek ve suyunu da 'yigindan soyle bir avuc alip sikinca bir damla damladi damlayacak' kivamda verirsek kompostumuzun kokmaz, ayrica sevgili bakterilerimizin islerini en iyi sekilde yapmalari icin gereken isiyi da kompostun hacmiyle saglamaliyiz - ki bu da en az 1x1x1 metre oluyor..




Kompostu yagislardan koruyoruz lay layy


Mutfak artiklarimiz ise meyve, sebze ve bayila bayila yedigimiz Ege otlarindan arta kalan saplar copler, zaman zaman da yumurta kabugundan ibaret. (Kagit havlu gibi artiklari da ayni kovaya cekinmeden atmaya baslamistik) 

Bu metoda Berkley metodu deniliyor ve 18 gunde hazir hale geliyor, tabi bunun icin yigini 4 gun beklettikten sonra, 2 gunde bir icerisi disariya, disarisi iceriye gelecek sekilde cevirmek ve sulamak gerekli, kompostun koyu renkli, guzel kokulu, besleyici son halini paylasmak dilegiyle :)

6 Mayıs 2013 Pazartesi

Hidrellez, dilekler ve niyetlerle ekilen tohumlar


Yillardir en sevdigimiz ve en cok eglendigimiz bayramlardan biri olan Hidrellez'i bu sene daha sade ama gelenekleri bozmadan gecirdik :p Dilekler, gul agaci, yeni yogurt mayalamak icin cig damlasi toplamak gibi bildigimiz adetlere bir yenisi daha eklendi: kudret nari tohumlari ekmek :)



Kudret nari (Momordica charantia) tropik bolgelerde dogal yayilis gosteren sarilici tirmanici ve pek cok faydasi olan bir bitki.. Aralik - Subat arasi pazarda gorup denemeye firsat bulamadigimiz bu tohumlar Ali Dayi'nin bize bir surpriziydi - soz verdigi cesit cesit fasulye tohumuna ek olarak getirmisti. "Bahcenizin bir kosesinda mutlaka bulunsun. Hidrellez'de dualar okunup ekilir derler ama bence siz alin ikiser ikiser ekin, Hidrellez'i beklemeye gerek yok" dese de biz bir hafta bekledik ve adet yerini bulsun diyerek bayram gunu ekiverdik pergola ayaginin yanina, sarilsin tirmansin buyusun!




Morc Kurabiyeleri, Muhtesem Kokulu Dikili Cilekleri ve Ayvalik



Gelmis gecmis en bereketli, en lezzetli, en besleyici, en saglikli muhtesem Morc kurabiyeleri esliginde Ayvalik'a dair hikayelerimizi anlatmaya baslayabiliriz.. (Butun arkadas cevremizin tattigi ve aramizda efsane olan bu kurabiyeler; 7 tahilli undan, turlu turlu kuru yemisten, birazcik sivi yagdan ve pekmezden ibaret olmasina ragmen tadi sahane, blog guncelletecek kadar ilham verici ve detaylarini Morc disinda kimse bilmemekte :) )



Istanbul'daki ivir zivirimizi toparlayip, tingir mingir yollara duseli neredeyse 1 ay olacak.. Bu bir ay boyunca biz bahce islerine daldik gittik. Tohumdan yetistiriciler olmak istedigimiz icin ekim zamanini biraz geciktirmis de olsak, nisan basinda viyollere ilk tohumlarimizi attik.. Tohum kaynaklarimiz; bize yola cikmadan once bir kutu farkli turde tohum hediye eden Ipek'imiz, Armutcuk pazarindan "Organik Ali Dayi" ve gene ayni pazarda en sevdigimiz standlardan birini kuran Dilek Ablalarin dedesi - her biri ileride ayri bir baslik konusu olacak karakterler! :)


                                   

Tohumlar hafif nemli ortamlarinda buyuk donusumleri icin hazirlanirken, biz de bahcede kahvalti sonrasi gozlemleri yaptik. Vaktiyle Bermuda cimi ekilmis olan genis alanda 'cim alanda istenmeyen turler' basligi altindaki pek cok ture rastladik;
  • Trifolium pratense - kirmizi ucgul
  • Taraxacum scaturiginosum - karahindiba
  • Geranium sylvaticum - turna gagasi
  • Hordeum vulgare
  • Echinochloa crusgalli - darican
ancak insanoglunun (yani bizim) yerlesik duzene gecmemizle birlikte ihtiyac duydugumuz gidayi uretme sorumlulugu altina girmemiz bu otlarin pek isine gelmedi, cunku onlari kesip yere serdik ve gunesin altinda kuruyup malc oldular. Bu esnada biz de doganin kendi basina takildigi bahcenin kucuk bir kismini rahatsiz etmis olduk ama tabi kendimizi suclu hissetmiyoruz :) Henuz kullanmayacagimiz diger kisimdaki otlar ise renkli minik cicekleriyle bize eslik etmekteler hala - butun mahalle baskisina ragmen onlari kestirmedik, tadini cikaracagiz diye ot savascisi olduk, bakalim nereye gidecek bu durum..


Bahcemizin en uzun sure gunes alan bu acik kismina bir keyhole garden (anahtar deligi bahcesi) ve onun da etrafina keyhole'a ekemeyecegimiz diger sebzeler icin ayri bir bolum actik.




Keyhole icin kullandigimiz malzemeler; yakinimizdaki zeytinliklerden budanmis, uclarini sivrilttigimiz 4 adet dal,       nalburdan satin aldigimiz tel (keyhole'da para harcadigimiz tek materyal), gene budama artigi olan palmiye yapraklari ve deniz kiyisindan topladigimiz taslar.. Sepetin icine ise bir miktar ust toprak, sominemizden cikan ve eledigimiz odun kulu (potasyum kaynagi olarak kullandigimiz), gubre ve kuru otlar koyduk, keyhole'u ekilmeye hazir duruma getirdik :)