18 Haziran 2013 Salı

Yeni Isler - Vol 2



Cuma - cumartesi aksamlari birkac saatligine Cunda'ya cikmak pek sevdigimiz bir etkinlik... Her hafta yeni arkadaslar edindigimiz sergimize yeni seyler hazirladikca da pek mutlu oluyoruz :)





































Bileklik ve kolye ne zamandir yaptigimiz takilardi ve bu hafta bir de kupe yapmayi deneyelim dedik ve stand basinda otururken birkac cift kupe hazirladik.. Bu kupeler begenilip satilinca yenilerine de yer acilmis oldu :) Bir de internette nasil yapildigini kolayca bulabileceginiz orgu bilekliklerden denedik, insanin eli bir kez alisinca bir kac dakikada hos bir bileklik cikiveriyor ortaya! 





Bu hafta bir de bahceyi hazirlarken bir turlu cimlenemeyen tohumlari ve elimizde fazla fazla olan tohumlarin biraziyla tohum tablosu hazirladik.. Bu tabloyu mutfagin bir kosesine astik ve kendisi tohum tanimaca  oyununa hazir hale geldi :) Panoya tohumlari yapistirirken bunun defter kapagi da olabilecegi fikrini degerlendirip hemen gunebakanli defterleri hazirladik, guzel insanlarla bulusturduk :)

Tohum panosu




Cigdemli defterler :)



Girit Kabagi, Ev Yapimi Fistik Ezmesi ve Soguk Cay


Daha onceki yazilarda da bahsettigimiz gibi, marketten hazir alinan herseyin evde de yapilabilecegini gormek icin her hafta yeni bir sey deniyoruz :) Bu hafta kendi fistik ezmemizi yapmak icin kollarimizi sivadik - sivadik diyoruz ama yer fistiklarinin kabuklarini soyduktan sonra sadece on dakikalik bir isti.. Biz yaklasik olarak 250 gram yer fistigi kullandik.. Bizim kullandigimiz fistik kavrulmus oldugundan, fistik ezmesine ayrica tuz eklemedik.. Karistiriciya attigimiz fistiklara 2 yemek kasigi bal ve 2 yemek kasigi da zeytinyagi ekledik.. Internetteki tariflerin cogunda zeytinyagi haric herhangi bir sivi yag demesine ragmen, biz evimizdeki yegane yag olan zeytinyagini denemek durumunda kaldik.. Zeytinyagiyla agir olurmus gibi gorunse de, yag tadi hic hissedilmiyordu ve biz saf fistik ezmesini sabahleyin sipsak hazirladigimiz pankeklerle birlestirdik :)

Fistik ezmesi pankekle bulusuyorrr!

Bu haftanin bir diger yenisi, tombik Girit kabaklari oldu.. Geleneksel dolma tarifiyle pisirdigimiz bu dolma harcinin tek farki dolmalik fistik yerine yer fistigi, kus uzumu yerine sultaniye uzumu kullanmamizdi..

Girit kabagi dolmasi
Son olarak havalar isindigindan beri buzdolabindan eksik etmedigimiz soguk cayi anlatalim.. (Buzdolabi demisken kisin 2 ay boyunca dolabi hic calistirmayarak, evlerdeki buzdolabi aldatmacasini ortaya cikarmistik.. Yaz mevsiminde ise evde hava akimi olusturulabilen serin koseler sebze ve meyveleri saklamak icin buzdolabina alternatif olabilir, biz oyle bir alan olusturamadik o ayri:)) 

Soguk caya donecek olursak, icinde filtresi olan 500 ml'lik mataraya 2 tatli kasigi kadar oolong cayi koyuyoruz ve buzdolabinda en az 6 saat bekletiyoruz.. Sonrasinda matarayi calkaladigimizda suya rengini, tadini ve kokusunu veren cay icilmeye hazir hale geliyor..

Soguk cay sefasi
                                         

11 Haziran 2013 Salı

Ikisi Bir Arada - Ev Yapimi Dondurma ve Granola!!


Gene bir Jamie izlemecesinden esinlendik; karadut, bal ve suzme yogurdu karistiriverdik.. Lakin yogurt suzme oldugundan; icine biraz da su ekledik, dolaba girmeden once oldukca sulu gorunuyordu, biraz cekindik dogrusu.. Gizli aroma olarak da bir parca nane kattik - nane tarlasindan..



Sonra internette gordugumuz bir suru granola tarifinden (ama en cok da Cafe Fernando'da okudugumuzdan) esinlenerek granolaya giristik.. 



Granola icin islak malzemelerimiz;
  • seftali puresi (1adet)
  • pekmez (1 yemek kasigi)
  • bal (1 yemek kasigi)
  • Zeytinyagi (2 yemek kasigi)
Kuru malzemelerimiz;
  • yulaf ezmesi (2,5 su bardagi)
  • badem (1 su bardagi)
  • kabak cekirdegi (2 yemek kasigi)
  • susam (yarim su bardagi)
  • tarcin, zencfil (1'er tatli kasigi)
  • tuz (istege bagli - biz koymadik)
Kuru ve islak malzemeleri ayri ayri kaplarda karistirdiktan sonra; bu iki karisimi da birbirine kattik.. Firin tepsisine yaydik, 150° C'de 30 dakika pisirdik.. Her 10 dakikada bir tepsiyi cikarip karistirdik.. Sogumaya biraktik ve citir citir granolamizi dondurmayla denemeye karar verdik.. Dondurma da sandigimizin aksine oldukca profesyonel bir kivamdaydi ve tadi da nefisti!!


NHAM NHAM..





Yeni Tatlar


Pazarda bu hafta gorup de denemek istedigimiz beyaz kiraz ya da saticisinin taktigi isimle "gazoz kirazi".. Kucuk bir arastirmayla ulkemizdeki uretiminin %90'inin Konya - Eregli'den karsilandigini ogrendigimiz bu kirazin receli de pek guzel olurmusmus..

Diger tuhaf meyvemiz ise kuru "dag kirazi (Cerasus microcarpa)".. Pek cok hastaliga iyi geldigi soylenen bu meyve -bize gore- sekerli domates yiyormussunuz hissi uyandiriyor.. (Pazardaki bazi standlarda "yer kirazi" ismiyle de satiliyor).





Artik ulkemizde de yetistirilmeye baslandigindan midir nedir, pazarda siklikla gordugumuz bir diger tropikal meyve olan "pepino (Solanum muricatum)" da bu hafta denediklerimizden.. Icinde tohumu yok ve tadi kavuna cok yakin, kilosunun da 5 lira oldugunu ekleyelim..



Bi de kendisi bizim icin yeni bir tat olmasa da yasasin yerli tohumlardan uretilen ekolocik misir, ozlemistik dogrusu :)

Yeni Isler



Baku'cugumuzun eskilerden hediyesi, Morc'e alay konusu olan bir panoya donustu!





Cunda'da gectigimiz cumartesi

5 Haziran 2013 Çarşamba

Sirke Kuruyoruz


Ne zaman ev yapimi mayonez, hardal ya da Morc'umun denemek istedigi su vinegret sos yapmaya niyetlensek; soyle iyi kalitede bir sirkemizin olmadigini fark edip vazgeciyorduk.. Sonunda butun bu tariflerin ozunde sirke olduguna karar verip ev yapimi sirke isine giristik.. Aletimiz isimizi oldukca kolaylastirdi.. Ancak elmalari kopuklu bir pureye cevirdiginden 2 kilodan biraz az (2 elmaeksik - onlari biz yedik de) elmaya 1 litre su ekleyerek elma suyu hazirladik.. Cam kavanozumuzun altina biraz bal, nohut ve bir tutam da tuz ekledik - sureci hizlandirsin diye, ayrica sirke anamiz da yoktu, birazcik da olsa iyi kalite sirkeniz de yoksa sirkeyi baska turlu kuramiyorsunuz diye okuduk-  


Sirke yapim asamalarimiz

Fotografta sisenin altinda gorulen renkli bezi kavanozun agzina kapayip, lastikle sikica bagladik ki; elma suyumuz havayla temas etsin, ama sinekler de icine dusmesin.. Simdi de herhalde haftada bir karistirip, olgunlasmasini bekleyecegiz, sonucu buradan paylasmak dilegiyle..

3 Haziran 2013 Pazartesi

Bahcede Son Durum


Nisan ortalarinda basit bahce aletlerini elimize alip daldigimiz bahcemizin son halinden biraz bahsedelim istedik, zira biberlerimiz sihirli bir sekilde cikiverdi, semiz otlarimiz kocaman oldu, dereotlarimizin daha seyrek olanlari ise toplanip bag yapilabilecek kivama geldiler :)

Gunebakanlar, oncesi ve sonrasi


Gunebakanlarla (Helianthus annuus) baslayalim; tohumlarini pazardaki bir dededen aldigimiz gunebakanlari bol gunes alan (sabah 8 - aksam 7 arasi) merdiven kenarina dikmistik.. Yosun kaynagimiz kapimizin hemen onu olunca, bir cuval yosunu, malc denemesi icin getirmek cok kolay olmustu.. Tuz konularini arastirirken, yosunun kendisinin sanildigi kadar tuz icermedigini okumustuk, ayrica yesil hali kurusundan daha az tuz icerirmis.. Bir kosede yosun malci da denemis olduk ama altta karton da olmadigindan otlar bana misin demediler ve gunebakanlarla beraber buyuduler.. Gunebakanlar, derin ve kazik kok sistemine sahip olduklarindan kurakliga da dayanimlari fazladir. Biz de yesilliklerimizi, meyve - sebzelerimizi yikadigimiz suyu bir kapta toplayip bahceye pay ediyoruz, kendilerine de haftada bir sira geliyor (bazen daha da kisa surede, siz de mutfakta harcanan suyu kaplarda toplayip bi bakiverseniz harcanan su miktarini algilamaniz kolaylasir ve tasarruf bilinci kendiliginden gelisiverir hehe).. Su anda 35 - 40 cm. boyundalar' ciceklerini dort gozle bekliyoruz :)

Sirada otlarimiz var.. Nane (Mentha) tarlamiz basini aldi gitti, etraflarinda dolasirken kolumuz bacagimiz birazcik degse, ortalik hemen mis kokularla doluyor :)

Nane tarlamiz :)
Gene tohumdan yetistirdigimiz dereotu (Anethum graveolens) ve maydanozlarimiz (Petroselinum crispum) da guzel guzel buyumekteler.. Ancak dereotlarini sik ektigimiz siralarda sararmalar oldu ve oradakiler hafiften sararmaya basladilar.. Bunu fark ettikten sonra birar seyreltme yaptik ama bakalim ise yarayacak mi? Yeri gelmisken, maydanozun Eski Yunanlilar tarafindan olum sembolu olarak goruldugunu ve cenaze torenlerinde kullanildigini da ekleyelim.





Romalilar, ziyafetlerde sarap kokusunu alip nefesi tazelemesi icin maydanoz yerken; ortacag doneminde Avrupalilar, yeri degistirildigi taktirde bir evin yikimina neden olacagina kesin gozuyle baktiklari bitkiyi seytanin imzasi olarak gorurlerdi..





Gelelim semizotuna (Portulaca oleracea); keyhole bahcemize ektigimiz semiz otlari, bahcenin en hizli buyuyenlerinden, bizi yakinda nefis bir yogurtlu semiz otu salatasi bekliyor!! Bu turun haricinde sagda solda kendiliginden, daha minik yaprakli ve bordo govdeli olanindan da cikmaya basladi :)


Simdi fasulyelere (Phaseolus vulgaris) bakiyoruz.. Buyuduklerinde duvarin ustundeki tel cite sarilirlar diye duvar dibine ektigimiz farkli turdeki fasulyeler ve barbunyanin son halleri fotograftaki gibi.. Gene tohumdan yetistirdigimiz fasulyelerin bir kismina sirik gerekmiyormus, onlari ellemeyip, tirmanmakta olan barbunya ve diger fasulye cesitlerine pamuk ipinden bir yol yaptik ama bakalim tutunabilecekler mi? Ayrica bizim misirlarimiz cimlenmedi maalesef, yoksa niyetimiz ilk permakultur kursunda duydugumuz ve Marmaric'te de ornegini gordugumuz "uc kizkardes"i birbirinden ayirmak degildi :) Amerika yerlileri "Uc Kizkardes" dedikleri balkabagi, fasulye ve misiri bir arada ekerlerdi; misir saplarini destek olarak kullanan fasulye sarmasiklari topraktaki nitrojeni de sabitlerdi; kabaklarin buyuk yapraklari da topraga golgelik yapar ve nemli kalmasini saglardi..



Hazir balkabagindan (Cucurbita pepo) da konu acilmisken; yarin obur gun olur da Iyilik Perisi bizim bahceye ugrarsa ve beni saraydaki partiye goturmek isterse, sihirli bir altin faytona cevirilecek balkabagimiz olsun diyerekten, kisin pazardan aldigimiz balkabaklarinin cekirdeklerini de ektik -ha eger peri meri yoksa Cadilar Bayrami'nda fener neyin yapariz, yeter ki ciksinlar-


Kabakgiller (Cucurbitaceae) ailesinden bir diger uye salataliklarimizi da gene tohumdan yetistirmistik.. Toprakla bulusan fidenin daha da serpilecegini bildigimizden, onlari viyolden alip yeni yerlerine diktik.. Bu alandaki otlari kesip, yere serdigimiz kartonlarin ustune koyarak kurumaya birakmistik.. Boylece isik alamayan alttaki yabani otlarin da kokleri kurumustu. Toprak cok agir ve sikisik oldugundan dikimden once topragi biraz havalandirmamiz gerekmisti.. Kuruyan otlari da ayni alanda malc olarak kullandik.. Sasirtmaya pek gelemeyen salataliklarin suyu da pek sevdigini eklememiz lazim..


Subatta evi kapayip Istanbul'a donmezden once kalan son yiyecekleri de bozulmasinlar diye bitirelim demistik, ama son birkac patatesi (Solanum tuberosum) degerlendirememistik.. Onlari da kompost cukuru kazdigimiz yere oylesine birakmistik, donunce gorduk ki; toprakla bulusan patatesler kendi baslarina yesillenmisler.. Simdi de buyumeye devam ediyorlar, biz de onlari sulayip uzerilerindeki malci yukseltiyoruz ama sikisik topragimizda yetisebilirler mi bunu bilemiyoruz. Vaktimizin oldugu bir ara "cuvalda patates" denemesi yapmak istiyoruz. Bunun icin eski bir cuvali alip katliyoruz ve icine 4 parmak kadar kompost ekliyoruz.. Patates gozlerinin olustugu yerlerden patatesi 2-3 parcaya boluyor, her parcayi mantara karsi odun kulune buluyor ve cuvaldaki komposta bastiriyoruz. Uzerini tekrar kompostla kapattigimiz cuvalda patatesler buyudukce saman ekleyip cuvali aciyoruz, yaklasik 2 ayda patatesler olgunlasiyor..


Soldaki fotograftakiler ise pazardan aldigimiz, yerli tohumdan uretilmis uc adet patlican (Solanum melongena) ve iki adet sakiz kabagi (Cucurbita pepo). Bu alanin yanina da artik viyollere buyuk gelen domatesleri diktik, ancak elimizde hala fazlasiyla domates fidesi var, bunlari da komsularimiza hediye etmeyi istiyoruz.. Tohumlarini ekmeye gec kaldigimiz domatesler henuz viyolden topraga aktarilirken, erken ekilen domatesler ciceklenmeye basladilar bile.. Bahce islerinden anlayan bir teyze; domateslerin uzerindeki malci kaldirmamizi ve kok bogazinin etrafini capalayip, domatesleri yatirmayi gosterdi..


Domatesleri (Solanum lycopersicum) keyhole bahcesinin hemen onune dikmistik, boylece kardes bitkisi yesil yaprakli reyhani (Ocimum basilicum) da hemen yanina ama keyhole'a dikme sansimiz oldu. Ayrica domateslerin arasina beyaz orumcege karsi kadife cicekleri (Tagetes spp.) dikmistik, cicekleri soldu ama govdeleri hala yesil..

Son olarak sagda biber (Capsicum) fotogramiz yer almakta.. Buraya en son yazsak da sebzeler arasinda ilk ciceklenen kendisi oldu ve hemen ustunde iki tane biber buyudu bile :) 

Butun bunlarin 5 tohum ektigimiz kudret narlarinin (Momordica charantia) iki tanesi filizlendi.. Karincalanma Ipek'imizin annesinin hediyesi karpuzlar da yuzlerini gosterdi.. 

Biz, bahcemizin de doganin kendisi kadar bereketli ve cesitli olmasinin hayalini kurmustuk hep.. Internetimizin de olmadigi o ilk haftalarda sagdan soldan; komsulardan, bahcivanlardan, pazardaki amcalardan, teyzelerden duyduklarimizi, icimizden geldigi gibi toparlamaya calisarak, hata yapmayi da goze alarak burada denedik.. Toprak insana cok sey gosteriyor gercekten.. 

"Dunyanin tum sorunlarini bir bahcede cozebilirsiniz" Bill Dede'den..

Artik Cunda'dayiz!!


Gecen cumartesinden sonra, bu hafta da cuma ve cumartesi aksamlari birkac saatimizi guzel Cunda'da sergimizin basinda gecirdik. Cunda'da sahilde, guler yuzlu komsularimizla (restoran calisanlari, dondurmacilar ve diger saticilar) beraber musterilerimizi beklemeye basladik.. Satis yapip yapamayacagimizdan emin olamasak da; bizi asil heyecanlandiran kisim, stand actigimiz her yerde degisik insanlarla tanisiyor olusumuzdu (hos biz stand acmasak da tuhaf insanlarla bulusuruz ya neyse :))

Iki hafta da hava cok ilikti, bunun da etkisiyle Cunda'da sezonun yaklastiginin habercisi kalabalik gruplar belirmeye baslamisti.. Yanimizdan her gecen mutlaka standimiza bir goz atip gecti, dogrusu bu ilgi bizim de cok hosumuza gitti, satislarimiz da guzel olunca hemen yeni seyler tasarlamaya basladik..




Hava iyice kararinca calgicilar, cicek satan teyzeler, buz bademciler, meydanda top oynayan cocuklar derken ortalik iyiden iyiye cumbus yeri oldu.. Zaman zaman gurultulu olsa da, huzurlu ve mutlu insanlarin yasadigi bir yer Cunda, zaten bu yuzden herkes size yardimci olmak istiyor ve arkadasliklar cabucak kuruluyor..

Orada tutunluk etiketi olsa da; cuvel bezi ve kanvas karisimi o sey aslinda bir Robinson Cruose  cuzdanidir,
icine adadan topladigi kuru yapraklari neyin koysun diye :)

Standimizdaki urunlere gelecek olursak; ilk hafta Istanbul pazarlarindan arta kalan tasarimlar cogunlukta olsa da, bunlarin tukenmesiyle ikinci hafta biraz daha yeni seyler deneyebildik.. En cok ilgiyi kendir ipi ve ahsap boncuklarla tasarladigimiz bileklikler ile icleri kece, dislari akrilik boyayla yaprak baskisi yapilmis canvas cuzdanlar gordu :) Tabi olmazsa olmazimiz cuval bezi de hem cuzdanlarda hem de defterlerde denendi.. Pirina sabunu, kantaron yagi, kekik ve karabas otuyla hazirladigimiz sepetimiz de sevimli sevimli standimizda durdu, saniriz satilik oldugu anlasilmiyordu :) 



Fiyatlarimiz ise gayet uygundu, bu urunlerin hepsini oturup Morc'umle gule eglene tasarliyoruz, deniyoruz, bazen begeniyoruz, bazen begenmeyip bozuyoruz ve istiyoruz ki insanlar bizim urunlerimize kolaylikla ulasabilsinler, hatta yanimizdaki malzemelerle standimizda yaratmanin coskusunu  yasayabilsinler (ki bu hafta da gonlune gore bileklikleri bulamayanlar kendi bilekliklerini yapmayi denediler, belki haftaya 'kendi tisortunu boyamaca'lar duzenleyebiliriz :)) 



Henuz malzemelerimizi toplu satin almaya baslamadik ama gerekli olan materyalleri Ayvalik'ta bulabilmek ve bunlarin pesinden kosarken de gene hikayesi olan insanlarla tanismak cok hos (mesela Gazozcu Faik - ama bu baska bir yazida artik!)



Eklemeden gecemeyecegiz; hemencecik arkadas oldugumuz guzel insanlardan da tisort ve Morc kurabiyesi siparisleri almak da bu hafta bizi mutlu eden seylerdendi dogrusu..

P.S: "Aman efendim biz Cunda'ya nasil gelicez, yok efendim siz cok uzaktasiniz bize yollayiverin sunlardan" icin mail adresimiz:

                  azbiraz.design (at) gmail.com