3 Haziran 2013 Pazartesi

Bahcede Son Durum


Nisan ortalarinda basit bahce aletlerini elimize alip daldigimiz bahcemizin son halinden biraz bahsedelim istedik, zira biberlerimiz sihirli bir sekilde cikiverdi, semiz otlarimiz kocaman oldu, dereotlarimizin daha seyrek olanlari ise toplanip bag yapilabilecek kivama geldiler :)

Gunebakanlar, oncesi ve sonrasi


Gunebakanlarla (Helianthus annuus) baslayalim; tohumlarini pazardaki bir dededen aldigimiz gunebakanlari bol gunes alan (sabah 8 - aksam 7 arasi) merdiven kenarina dikmistik.. Yosun kaynagimiz kapimizin hemen onu olunca, bir cuval yosunu, malc denemesi icin getirmek cok kolay olmustu.. Tuz konularini arastirirken, yosunun kendisinin sanildigi kadar tuz icermedigini okumustuk, ayrica yesil hali kurusundan daha az tuz icerirmis.. Bir kosede yosun malci da denemis olduk ama altta karton da olmadigindan otlar bana misin demediler ve gunebakanlarla beraber buyuduler.. Gunebakanlar, derin ve kazik kok sistemine sahip olduklarindan kurakliga da dayanimlari fazladir. Biz de yesilliklerimizi, meyve - sebzelerimizi yikadigimiz suyu bir kapta toplayip bahceye pay ediyoruz, kendilerine de haftada bir sira geliyor (bazen daha da kisa surede, siz de mutfakta harcanan suyu kaplarda toplayip bi bakiverseniz harcanan su miktarini algilamaniz kolaylasir ve tasarruf bilinci kendiliginden gelisiverir hehe).. Su anda 35 - 40 cm. boyundalar' ciceklerini dort gozle bekliyoruz :)

Sirada otlarimiz var.. Nane (Mentha) tarlamiz basini aldi gitti, etraflarinda dolasirken kolumuz bacagimiz birazcik degse, ortalik hemen mis kokularla doluyor :)

Nane tarlamiz :)
Gene tohumdan yetistirdigimiz dereotu (Anethum graveolens) ve maydanozlarimiz (Petroselinum crispum) da guzel guzel buyumekteler.. Ancak dereotlarini sik ektigimiz siralarda sararmalar oldu ve oradakiler hafiften sararmaya basladilar.. Bunu fark ettikten sonra birar seyreltme yaptik ama bakalim ise yarayacak mi? Yeri gelmisken, maydanozun Eski Yunanlilar tarafindan olum sembolu olarak goruldugunu ve cenaze torenlerinde kullanildigini da ekleyelim.





Romalilar, ziyafetlerde sarap kokusunu alip nefesi tazelemesi icin maydanoz yerken; ortacag doneminde Avrupalilar, yeri degistirildigi taktirde bir evin yikimina neden olacagina kesin gozuyle baktiklari bitkiyi seytanin imzasi olarak gorurlerdi..





Gelelim semizotuna (Portulaca oleracea); keyhole bahcemize ektigimiz semiz otlari, bahcenin en hizli buyuyenlerinden, bizi yakinda nefis bir yogurtlu semiz otu salatasi bekliyor!! Bu turun haricinde sagda solda kendiliginden, daha minik yaprakli ve bordo govdeli olanindan da cikmaya basladi :)


Simdi fasulyelere (Phaseolus vulgaris) bakiyoruz.. Buyuduklerinde duvarin ustundeki tel cite sarilirlar diye duvar dibine ektigimiz farkli turdeki fasulyeler ve barbunyanin son halleri fotograftaki gibi.. Gene tohumdan yetistirdigimiz fasulyelerin bir kismina sirik gerekmiyormus, onlari ellemeyip, tirmanmakta olan barbunya ve diger fasulye cesitlerine pamuk ipinden bir yol yaptik ama bakalim tutunabilecekler mi? Ayrica bizim misirlarimiz cimlenmedi maalesef, yoksa niyetimiz ilk permakultur kursunda duydugumuz ve Marmaric'te de ornegini gordugumuz "uc kizkardes"i birbirinden ayirmak degildi :) Amerika yerlileri "Uc Kizkardes" dedikleri balkabagi, fasulye ve misiri bir arada ekerlerdi; misir saplarini destek olarak kullanan fasulye sarmasiklari topraktaki nitrojeni de sabitlerdi; kabaklarin buyuk yapraklari da topraga golgelik yapar ve nemli kalmasini saglardi..



Hazir balkabagindan (Cucurbita pepo) da konu acilmisken; yarin obur gun olur da Iyilik Perisi bizim bahceye ugrarsa ve beni saraydaki partiye goturmek isterse, sihirli bir altin faytona cevirilecek balkabagimiz olsun diyerekten, kisin pazardan aldigimiz balkabaklarinin cekirdeklerini de ektik -ha eger peri meri yoksa Cadilar Bayrami'nda fener neyin yapariz, yeter ki ciksinlar-


Kabakgiller (Cucurbitaceae) ailesinden bir diger uye salataliklarimizi da gene tohumdan yetistirmistik.. Toprakla bulusan fidenin daha da serpilecegini bildigimizden, onlari viyolden alip yeni yerlerine diktik.. Bu alandaki otlari kesip, yere serdigimiz kartonlarin ustune koyarak kurumaya birakmistik.. Boylece isik alamayan alttaki yabani otlarin da kokleri kurumustu. Toprak cok agir ve sikisik oldugundan dikimden once topragi biraz havalandirmamiz gerekmisti.. Kuruyan otlari da ayni alanda malc olarak kullandik.. Sasirtmaya pek gelemeyen salataliklarin suyu da pek sevdigini eklememiz lazim..


Subatta evi kapayip Istanbul'a donmezden once kalan son yiyecekleri de bozulmasinlar diye bitirelim demistik, ama son birkac patatesi (Solanum tuberosum) degerlendirememistik.. Onlari da kompost cukuru kazdigimiz yere oylesine birakmistik, donunce gorduk ki; toprakla bulusan patatesler kendi baslarina yesillenmisler.. Simdi de buyumeye devam ediyorlar, biz de onlari sulayip uzerilerindeki malci yukseltiyoruz ama sikisik topragimizda yetisebilirler mi bunu bilemiyoruz. Vaktimizin oldugu bir ara "cuvalda patates" denemesi yapmak istiyoruz. Bunun icin eski bir cuvali alip katliyoruz ve icine 4 parmak kadar kompost ekliyoruz.. Patates gozlerinin olustugu yerlerden patatesi 2-3 parcaya boluyor, her parcayi mantara karsi odun kulune buluyor ve cuvaldaki komposta bastiriyoruz. Uzerini tekrar kompostla kapattigimiz cuvalda patatesler buyudukce saman ekleyip cuvali aciyoruz, yaklasik 2 ayda patatesler olgunlasiyor..


Soldaki fotograftakiler ise pazardan aldigimiz, yerli tohumdan uretilmis uc adet patlican (Solanum melongena) ve iki adet sakiz kabagi (Cucurbita pepo). Bu alanin yanina da artik viyollere buyuk gelen domatesleri diktik, ancak elimizde hala fazlasiyla domates fidesi var, bunlari da komsularimiza hediye etmeyi istiyoruz.. Tohumlarini ekmeye gec kaldigimiz domatesler henuz viyolden topraga aktarilirken, erken ekilen domatesler ciceklenmeye basladilar bile.. Bahce islerinden anlayan bir teyze; domateslerin uzerindeki malci kaldirmamizi ve kok bogazinin etrafini capalayip, domatesleri yatirmayi gosterdi..


Domatesleri (Solanum lycopersicum) keyhole bahcesinin hemen onune dikmistik, boylece kardes bitkisi yesil yaprakli reyhani (Ocimum basilicum) da hemen yanina ama keyhole'a dikme sansimiz oldu. Ayrica domateslerin arasina beyaz orumcege karsi kadife cicekleri (Tagetes spp.) dikmistik, cicekleri soldu ama govdeleri hala yesil..

Son olarak sagda biber (Capsicum) fotogramiz yer almakta.. Buraya en son yazsak da sebzeler arasinda ilk ciceklenen kendisi oldu ve hemen ustunde iki tane biber buyudu bile :) 

Butun bunlarin 5 tohum ektigimiz kudret narlarinin (Momordica charantia) iki tanesi filizlendi.. Karincalanma Ipek'imizin annesinin hediyesi karpuzlar da yuzlerini gosterdi.. 

Biz, bahcemizin de doganin kendisi kadar bereketli ve cesitli olmasinin hayalini kurmustuk hep.. Internetimizin de olmadigi o ilk haftalarda sagdan soldan; komsulardan, bahcivanlardan, pazardaki amcalardan, teyzelerden duyduklarimizi, icimizden geldigi gibi toparlamaya calisarak, hata yapmayi da goze alarak burada denedik.. Toprak insana cok sey gosteriyor gercekten.. 

"Dunyanin tum sorunlarini bir bahcede cozebilirsiniz" Bill Dede'den..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder