Gecen cumartesinden sonra, bu hafta da cuma ve cumartesi aksamlari birkac saatimizi guzel Cunda'da sergimizin basinda gecirdik. Cunda'da sahilde, guler yuzlu komsularimizla (restoran calisanlari, dondurmacilar ve diger saticilar) beraber musterilerimizi beklemeye basladik.. Satis yapip yapamayacagimizdan emin olamasak da; bizi asil heyecanlandiran kisim, stand actigimiz her yerde degisik insanlarla tanisiyor olusumuzdu (hos biz stand acmasak da tuhaf insanlarla bulusuruz ya neyse :))
Iki hafta da hava cok ilikti, bunun da etkisiyle Cunda'da sezonun yaklastiginin habercisi kalabalik gruplar belirmeye baslamisti.. Yanimizdan her gecen mutlaka standimiza bir goz atip gecti, dogrusu bu ilgi bizim de cok hosumuza gitti, satislarimiz da guzel olunca hemen yeni seyler tasarlamaya basladik..
Hava iyice kararinca calgicilar, cicek satan teyzeler, buz bademciler, meydanda top oynayan cocuklar derken ortalik iyiden iyiye cumbus yeri oldu.. Zaman zaman gurultulu olsa da, huzurlu ve mutlu insanlarin yasadigi bir yer Cunda, zaten bu yuzden herkes size yardimci olmak istiyor ve arkadasliklar cabucak kuruluyor..
|
Orada tutunluk etiketi olsa da; cuvel bezi ve kanvas karisimi o sey aslinda bir Robinson Cruose cuzdanidir, icine adadan topladigi kuru yapraklari neyin koysun diye :) |
Standimizdaki urunlere gelecek olursak; ilk hafta Istanbul pazarlarindan arta kalan tasarimlar cogunlukta olsa da, bunlarin tukenmesiyle ikinci hafta biraz daha yeni seyler deneyebildik.. En cok ilgiyi kendir ipi ve ahsap boncuklarla tasarladigimiz bileklikler ile icleri kece, dislari akrilik boyayla yaprak baskisi yapilmis canvas cuzdanlar gordu :) Tabi olmazsa olmazimiz cuval bezi de hem cuzdanlarda hem de defterlerde denendi.. Pirina sabunu, kantaron yagi, kekik ve karabas otuyla hazirladigimiz sepetimiz de sevimli sevimli standimizda durdu, saniriz satilik oldugu anlasilmiyordu :)
Fiyatlarimiz ise gayet uygundu, bu urunlerin hepsini oturup Morc'umle gule eglene tasarliyoruz, deniyoruz, bazen begeniyoruz, bazen begenmeyip bozuyoruz ve istiyoruz ki insanlar bizim urunlerimize kolaylikla ulasabilsinler, hatta yanimizdaki malzemelerle standimizda yaratmanin coskusunu yasayabilsinler (ki bu hafta da gonlune gore bileklikleri bulamayanlar kendi bilekliklerini yapmayi denediler, belki haftaya 'kendi tisortunu boyamaca'lar duzenleyebiliriz :))
Henuz malzemelerimizi toplu satin almaya baslamadik ama gerekli olan materyalleri Ayvalik'ta bulabilmek ve bunlarin pesinden kosarken de gene hikayesi olan insanlarla tanismak cok hos (mesela Gazozcu Faik - ama bu baska bir yazida artik!)
Eklemeden gecemeyecegiz; hemencecik arkadas oldugumuz guzel insanlardan da tisort ve Morc kurabiyesi siparisleri almak da bu hafta bizi mutlu eden seylerdendi dogrusu..
P.S: "Aman efendim biz Cunda'ya nasil gelicez, yok efendim siz cok uzaktasiniz bize yollayiverin sunlardan" icin mail adresimiz:
azbiraz.design (at) gmail.com